kalbiselim duygularımla.....
  Necid Çölleri
 

“Menâhâ”Dan Geçiyorduk, İkindi Olmuştu.
Çıkınca Karşıma Sevgilimin Yeşil Yurdu,
Gözüm Karardı, Atıldım Çekici Kucağına;
Yarıp Cemaati Düştüm Direklerin Dibine.
Sonunda Bir Yere, Fakat, Gömünce Varlığımı,
Yavaş Yavaş O Demin Duyduğum Derin Heyecan,
İçimde Dondu Da Bir Titreme Koptu Ruhumdan;
Ki Varlığımdaki Her Zerre Ayrı Ayrı Ürperdi!
Önümde Allah Sevgisi Ve Saygısıyla Titrerdi.
Yer Yer Kabaran Rengarenk Saflarıyla
Donmuş Gölgeler Halinde Bir Sessiz Dünya!
Evet, O Koskoca Âlem...Tunuslu, Afganlı,
Transvalli, Buharalı, Cinli, Sudanlı,
Habeşli, Hiveli, Kaşgarlı, Yerli, Hersekli,
Serendib’in, Cava’nın, Mağrib’in Bütün Şekli,
Kısaca Attığı Kollar, Batı Tarafından.
Cihan Cihan Dolaşıp Doğunun Son Noktasına Giden,
O Asil Ailenin Sayısız Evlatları,
Hûzur İçinde Bırakmış Bu Mahşer Âbâdı.

Ne Manzaraydı Allah’ım O Sessiz Karmaşa!
Ki Seyrederken Ansızın Vecde Geldi Ruh Melekler Âlemi,
Coşup Beşi Birden Yanık Minarelerin,
Huda’yı Bağrına Basmış Yığın Yığın İnsanın,
Gömülmüş Olduğu Okyanusu Dalgalandırdı;
Deminki Mahşeri İnletti, Sûru Andırdı.
Birinci “ Eşhedü En-La İlahe İllallah”
Seslenişiyle Dönerken Gökyüzüne Doğru Yüzler,
Peygamberin Tertemiz Kabrinin De Aynı Kabulü,
Derinden Gelen Seslerle Tekrarladığı Duyuldu.
Yüzler O Sesleri Yankılayan Yere Dönmüştü Şimdi.
Artık Çevreye Hakim Olan Onun Sesleriydi.
İkinci Şahadet Dalgasıyla Aynı Uzun Yankı
Allah’ın Birliğini Yerden İçin İçin İlan Etti.
Üçüncü Defa Yapılan Şahadetle Birlikte Sardı Mesafeleri,
Muhammed’in Sonsuzlukta Karar Kılan Hatırası
Nasıl Bir Uğultuydu O Hatıranın Peşinden Dalgalanan!
Nasıl Uyanmadı Bilmem Ki Uykudan Cânan?
Çevresi Bunca Zamandır Ki İnliyor Az Mı?
Kıyametin Kopmasına Kadar Yoksa Hiç Uyanmaz Mı?

Nasıl Sığar Ki Allah’ım Hayale, Akla,
Şu Cananın Yattığı Yeri Kucaklayan Demir Kafes,
Yerinden Oynamayan Dağ Kadar Vücudunda,
Bütün Bu Coşkuyu, Ürpermeleri Duysunda,
O Ezeli Sevgili Hassas Ve Nazik Ruhu İle,
Uyanmasın Koca Bir Mahşerin İniltisiyle?

Henüz Dua Ediyordum Ki,” Ya Rasulallah!”
Sesi Kükreyerek Kanatlanmış Bir Siyah Hayal,
Basıp Eşikleri Tutmuş Yığınla Gölgelere,
Süzüldü Uçtaki Babüs Selam Önünde Yere.
Korkunç Haykırışı Hâlâ Fezada Çınlardı,
Ki Yeniden Yükselip Yardı Geçti Uzaklıkları.
Düşünce Peygamber Kabrinin Ayaklarına,
Sarıldı Göğsüne Çarpan Demir Kuşaklarına.
Dikildi Sevgili’nin Kabri Önünde Kendinden Geçerek,

İnleyerek Diyordu Ki;
“Ey Nebi! Şu Halime Bak,
Nasıl Ki Gün Kızınca Bağrı Yanar Çölün,
Benim De Ruhumu Yaktıkça Yaktı Ayrılığın.
Temiz Ocağına Can Atmak İstedim Durdum,
Gerildi Karşıma Yıllarca Ailem Yurdum.
“ Tahammül Et” Dediler,Hangi Bir Zamana Kadar?
Tahammül Ne Kadar Uzasa Da Onun Da Bir Sonu Var.
Gözümde Tüttü Bu Andıkça Yandığım Toprak,
Önümde Durmadı Artık, Ne Ev Bark, Ne Ocak.
Yıkıldı Hepsi Ben Aştım Sudan Ülkesini,
Üç Ay Mekke Diyip Çiğnedim Çölü,
Kemiklerim Bile Yanmıştı Belki Sahrada,
Yetişmeseydin Eğer Ya Muhammed İmdada.
Eserdi Kumda Yüzerken Serin Serin Nefesin,
Akarsular Gibi Çağlardı Her Tarafta Sesin.
İradem İradene Boyun Eğdiği Günden Beri,
Bana Yollarda Bir An Bile Durmak Haram Oldu.
Yaratılışın Bütün İhtişamlı Eseriyle Dertleştim,
Gecelere Derdimi Döktüm, Dağları Söylettim.
Aylarca Yanıp Tutuşmaktan Yummadım Gözümü,
Yıldızlara Sor Ki Bu Kirpikler Uyku Görmüş Mü?
Ayrılık Eziyetine Katlandım Elli Üç Senedir.
Sonunda Alnıma Çarpan Bu Zalim Örtü Nedir?
Beş Altı Sineyi Ayrılık Acısıyla Bırakarak,
Sana Gelen Yüreklere Mahrumiyet Mi, Yoksa Merhamet Mi Gerek?
Demirden Örtünü Kaldır Temiz Mezarından,
Bu Hasta Ruhumu Artık Ayırma Toprağından...
Nedir O Meşale? Nurun Mu Ya Rasulallah!

 
  Bugün 20 ziyaretçi (28 klik) kişi burdaydı!  
 
Copyright © 2008 kalbiselim.tr.gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol