MENÜ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Evladının acısıyla yanan bir anne kalkıp
Uzatırsa dergahına titreyen ellerini,
bu tevbemi sunuyorum o ellerle birlikte...
Gecenin bir vaktinde,
Herkes istediği ile,sevdiği ile hemhâlken,
Yetim kalmış bir yürek sessiz sessiz ağlarken,
Bakarsa bir an olsun yıldızsız gökyüzüne,
Ve melekleri inleten edayla seslenip,
"Allah " derse derinden,
Ve "lebbeyk" nidaları gelirse göklerinden,
O öksüz haykırışa katıyorum tevbemi...
Günahları yüzünden mahkum olur ya insan..
Kimse görmesin diye ,görüp gülmesin diye
Kirlenen ellerini kapatır ya yüzüne
Ve günlerce acıyla inler inler ya
Vicdanından yükselen alev gibi bin sesle
Uykusuz gecelerin ışıdığı zamanda
Karanlığın gökyüzüne yakın olduğu anda
Secdelere kapanıp;
"Ya Rabbi!Ben pişmanım,ben pişmanım Ey Rahman" diyerek geçer ya kendisinden
O pişman baygınlığa sunuyorum tevbemi...
Rahmeti yok etmek için yola çıkan (Hz.)Ömer'in
Kızkardeşine karşı bazen şekatli abi,bazen güvenli baba Hattab oğlu Ömer'in
Hz.PEygamber nazarını gözleri ile içerken,günahlarına döktüğü inci taneleriyle süslüyorum tevbemi..
Kendisinden başka ilah olmayan Sübhan
Zalimlerden oldum ki;merhamete muhtacım.
Huzuruna alsan da beni böyle perişan
Benim hakkımda olan hükmün,başımda tâcım...
Simsiyah ve pis köle diye hakaretler var Habeşlinin gözlerinde
Güneş batmayı hiç bu kadar istememiştir
Çöl, serinliğe böylesine hasret duymamış
Ve bir taş pamuk kadar hafif olmayı bu denli istememiştir
Çünkü bir Bİlal vardır ortada..Ve kucağında bir kaya..
İnkar tekliflerine ızdırap yüklü o dil,taptaze bir ruhla cevabı dillendirir
"Allah bir,Allah bir"
Kumların üstündeki o simsiyah bedenden dökülen terlerle yıkıyorum tevbemi
Savaştan dönen nazlı (Hz.)Nebi (Aleyissalatu Wesselam)
Üstü başı toz toprak içinde
Onu bu halde merhamet timsali kızı Fatımat'uz Zehra görünce
Gözyaşlarına engel olamaz.
Bir yandan babacığının yüzünü,gözünü siler..
Bir yandan da anne gibi konuşur;
-Seni Yaradan'a kurban olayım
Sana böyle ne yaptılar?
Ey Hz. Fatıma!yakışmasa da bu varlık o ismi anmaya
Seni her anışta "anne" dedim..Fatıma,annem dedim..
Bir menekşem var şimdi.
İsmini Hüseyin koydum
Ona her su verişte,içimin Kerbela'sı serinler..
Sonra sen sanki tebessüm edersin ötelerden
Senin o güzel ismine katıyorum tevbemi..
Ah Taif!Dünya kendi hâline bırakılsa dönmezdi..
İyice yaklaşarak,kavururdu dünyayı güneş kendi haline bırakılsaydı eğer.
Toprak parça parça bölünür,
Taif denen noktada dağlar dümdüz olurdu, o evet deseydi eğer...
Bin bir umutla gelen göklerin sevgilisi,yerlerin Efendisi(Sallallahu Aleyhi Vesellem) sızıyı yudumladı..
Ve gök ehli ağladı.
Ona atılan her taş,sonsuza kadar mahzun kalacak.
O bir evet deseydi,sineler çatlayacak,Taif yok olacaktı...
Ama kanlar içinde ellerini kaldırıp,
Allahım!" dedi Resul Aleyhisselam..
Bir anda herşey sustu..
İsrafil doğruldu,Mikail doğruldu,Azrail'de pür dikkat
Ve hüzün Cebrai'de..
Melekler ihtizazda,işaret bekliyor arş..
Kâinatta tek ses yok..
Çünkü arşa doğru uzanan bu eller,Hz.Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem'e aitti.
Ve biliyor ki alem,o ne isterse olur.
Sema biliyor ki reddedilmez isteği
"Allah'ım dediyse Habib,hele acı içinde,gözlerinde yaş, baktıysa maveraya,
Kanı donar dünyanın,ukbanın donar kanı...
Açıldı son Nebi Sallallahu Aleyhi Vesellem'in nurdan nur dudakları
Ve seslendi Rabbine:
Allahım,acziyetimi sana şikayet ediyorum,sana şikayet ediyorum azciyetimi.."
Kâinatı titreten bu
şefkat seslenişiyle sunuyorum tevbemi...
Kendisinden başka ilah olmayan Sübhan!
Zalimlerden oldum ki merhamete muhtacım
Huzuruna alsan da beni böyle perişan
Benim hakkımda olan hükmün başımda tâcım..
Allah'ım,günahkar bir sesleniştir bu.
Günahların yükselemeyeceği yüce katına
Şanın ne yücedir Sen'in ki;
Mülk elindedir..
Ve Sen herşeye Kâdir'sin.
Kudretin herşeye galiptir.
Ve Sen çok bağışlayansın,
Yedi göğü birbiriyle âhenk içinde yaratan sensin..
Dünya semasını kandillerle süsleyensin
Sen'in ilmin en gizli işlerin bütün inceliğine nüfuz eder.
Sen herşeyden hakkıyla haberdarsın
Haberdarsın benden,dünümden,bugünümden ve yarınımdan
Bir ömrü işte böyle yele verdim, savurdum
Şimdi pişman,perişan gelip duaya durdum..
Geçmişi ve geleceği yüreğime aldım da
Kendimi avuttum,nefsimi unuttum..
Kalbimin cennetinde nefsime uyan Âdem,
O yüce dergaha gözlerimden seslenir,
Ve Hz.Nuh,toplar kalbimde ne kadar duygu varsa,
Nefsimin tufanından korumaya çalışır.
Hz.İbrahim'in ateşe atıldığı mancınık yüreğimdedir benim
Hz.Eyyub,bana sabreder..
Kendisinden başka ilah olmayan Sübhan!
Zalimlerden oldum ki merhamete muhtacım
Huzuruna alsan da beni böyle perişan
Benim hakkımda olan hükmün başımda tâcım..
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 83 ziyaretçi (103 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
| | |